30 Kasım 2011 Çarşamba

30 kasım çarşamba-106.gün-maide suresi 2.sayfa

3.
Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar6 üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız7 size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah’a itaatten kopmak)tır. Bugün kafirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim.8 Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
4.
(Ey Muhammed!) Sana, kendilerine nelerin helâl kılındığını soruyorlar. De ki: “Size temiz ve hoş olan şeyler, bir de Allah’ın size verdiği yeteneklerle eğitip alıştırdığınız avcı hayvanların tuttuğu (avlar) helâl kılındı. Onların sizin için tuttuklarından yiyin. Onu (av için) salarken üzerine Allah’ın adını anın (besmele çekin). Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah hesabı çabuk görendir.
5.
Bu gün size temiz ve hoş şeyler helâl kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yiyecekleri size helâl, sizin yiyecekleriniz de onlara helâldir.9 Mü’min kadınlardan iffetli olanlarla, daha önce kendilerine kitap verilenlerden olan iffetli kadınlar da, mehirlerini vermeniz kaydıyla; evlenmek, zina etmemek ve gizli dost tutmamak üzere size helâldir. Her kim de inanılması gerekenleri inkar ederse bütün işlediği boşa gider. Ahirette de o, ziyana uğrayanlardandır.

29 Kasım 2011 Salı

29 kasım salı-105.gün-nisa son ayet-maide suresi 1.sayfa

 176.
Senden fetva istiyorlar. De ki: “Allah size “kelâle” (babasız ve çocuksuz kimse)nin mirası hakkında hükmünü açıklıyor: Çocuğu olmayan bir kişi ölür de kız kardeşi bulunursa bıraktığı malın yarısı onundur. Eğer kız kardeşi ölür ve çocuğu da bulunmazsa, erkek kardeş ona varis olur. Eğer kız kardeşler iki iseler, (erkek kardeşin) bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer kardeşler erkekli kızlı iseler o zaman, (bir) erkeğe, iki kızın hissesi kadar (pay) vardır. Sapmayasınız diye Allah size (hükmünü) açıklıyor. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.

5 - MÂİDE SÛRESİ
Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre adını, 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır. Sûrede başlıca; verilen sözlerin yerine getirilmesi, İsrailoğullarının sözlerinde durmamaları, Hristiyanların yanlış inançları, dünyaya düşkünlükleri ve yolsuzlukları, müslümanlar için bazı talimat, uyarı ve dini hükümler konu edilmektedir.

Bismillahirrahmânirrahîm
1.
Ey iman edenler! Akitlerinizi yerine getirin.1 İhramlı iken avlanmayı helâl saymamanız kaydıyla2, okunacak (bildirilecek) olanlardan başka hayvanlar2, size helal kılındı. Şüphesiz Allah istediği hükmü verir.
2.
Ey iman edenler! Allah’ın (koyduğu din) nişanelerine4, haram aya5, hac kurbanına, (bu kurbanlıklara takılı) gerdanlıklara ve de Rab’lerinden bol nimet ve hoşnutluk isteyerek Kâ’be’ye gelenlere sakın saygısızlık etmeyin. İhramdan çıktığınızda (isterseniz) avlanın. Sizi Mescid-i Haram’dan alıkoydular diye bir takımlarına beslediğiniz kin, sakın ha sizi, haddi aşmaya sürüklemesin. İyilik ve takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Çünkü Allah’ın cezası çok şiddetlidir.

 

28 Kasım 2011 Pazartesi

peygamber duaları

Hz. Adem (as) ve Hz. Havva’nın duası (Araf Suresi 23. ayet)
Rabbimiz! Kendimize yazık ettik. Sen kusurumuzu örtüp bize merhamet etmezsen en büyük kayba uğrayanlardan oluruz.

Hz. Nuh (as)’ ın duası (Nuh Suresi, 28. ayet)
Ya Rabbi! Beni, annemi, babamı ve bütün mü’minleri affeyle.
Hz. Nuh (as)’ ın duası (Hud Suresi 47. ayet)
Hakkında kesin bilgim olmayan şeyi istemekten sana sığınırım. Eğer beni affetmez, bana merhamet etmezsen her şeyi kaybedenlerden olurum.
Hz. Nuh (as)’ ın duası (Kamer Suresi 10. ayet)
Ya Rabbi ben yenildim. Artık sen bana yardım et.

Hz. İbrahim (as)’ın duası (İbrahim Suresi 41. ayet)
Rabbimiz! Beni, annemi, babamı ve bütün mü’minleri kıyamet günü affeyle.
Hz. İbrahim (as)’ın duası (Şuara Suresi 83. ayet)
Ya Rabbi bana hikmet ver ve beni Salih(iyi) kullar arasına dâhil et.
Ey yüce Rabbimiz yalnız sana güvenip dayandık, sana yöneldik ve sonunda da senin huzuruna varacağız.

Hz. Lut (as)’ın duası (Ankebut Suresi 30. ayet)
Ya Rabbi bozguncu insanlara karşı bana yardım et.

Hz İbrahim (as) ve Hz İsmail (as)’ın duası (Bakara Suresi 127. ayet)
Rabbimiz! Yaptığımız işi kabul buyur. En iyi şekilde duyan ve bilen ancak sensin.

Hz. Yakub (as)’ın duası (Yusuf Suresi 86. ayet)
Sıkıntımı,  keder ve hüznümü sadece Allah’a arz ediyorum.

Hz. Yusuf (as)’ın duası (Yusuf Suresi 101. ayet)
Ey yerleri ve gökleri yaratan! Dünyada ve ahirette yardımcım sensin. Müslüman olarak canımı al ve beni Salih (iyi) insanlar arasına kat.

Hz. Eyüb (as)’ın duası (Enbiya Suresi 83. ayet)
Ya Rabbi bu dert ban iyice dokundu. Sen merhametlilerin en merhametlisisin.

Hz. Musa (as)’ın duası
(Araf Suresi 151. ayet)
Ya Rabbi ben ve kardeşimi affet. Rahmetine bizi de dahil et. Çünkü merhamet edenlerin en merhametlisi sensin.
Hz. Musa (as)’ın duası (Araf Suresi 155. ayet)
Sen bizim efendimizsin. Affet bizi. Merhamet et. Sen bağışlayanların en hayırlısısın.
Hz. Musa (as)’ın duası (Araf Suresi 156. ayet)
Bize bu dünyada da âhirette de iyilik nasip et. Biz sana yöneldik, senin yolunu tuttuk.
Hz. Musa (as)’ın duası (Taha Suresi 25–27. ayet)
Ya Rabbi göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır. Dilimin bağını çöz.
Hz. Musa (as)’ın duası (Kasas Suresi 16. ayet)
Ya Rabbi ben kendime yazık ettim. Affet beni.

Hz. Süleyman (as)’ın duası (Neml Suresi 19. ayet)
Ya Rabbi! Beni nefsime öyle hâkim kıl ki gerek bana gerek anne-babama verdiğin nimetlere şükredeyim. Seni razı edecek güzel ve makbul işler yapabileyim. Bir de merhamet edip beni Salih(iyi) kullarının arasına dâhil et.

Hz. Muhammed (sas)’in duası (İsra Suresi 80. ayet)
Ya Rabbi gireceğim yere dürüst olarak girmemi, çıkacağım yerden de dürüst olarak çıkmamı bana nasip et.
Hz. Muhammed (sas)’in duası (Mü’minun Suresi 97. ayet)
Ey Rabbim. Şeytanların kışkırtmalarına karşı sana sığınıyorum.
Hz. Muhammed (sas)’in duası (Taha Suresi 114. ayet)
Rabbim! Benim ilmimi artır.

27 Kasım 2011 Pazar

28 kasım pazartesi-104 gün-Nisa Suresi 29.sayfa




171.

 Bismillahirrahmanirrahim

Ey Kitab ehli! Dininizde sınırları aşmayın ve Allah hakkında ancak hakkı söyleyin. Meryemoğlu İsa Mesih, ancak Allah’ın peygamberi, Meryem’e ulaştırdığı (emriyle onda var ettiği) kelimesi ve kendisinden bir ruhtur. Öyleyse Allah’a ve peygamberlerine iman edin, “(Allah) üçtür” demeyin.33 Kendi iyiliğiniz için buna son verin. Allah ancak bir tek ilahtır. O çocuk sahibi olmaktan uzaktır. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey onundur. Vekil olarak Allah yeter. 

172.
Mesih de, Allah’a yakın melekler de, Allah’a kul olmaktan asla çekinmezler. Kim Allah’a kulluk etmekten çekinir ve büyüklük taslarsa, bilsin ki, O, onların hepsini huzuruna toplayacaktır. 

173.
İman edip salih ameller işleyenlere gelince, (Allah) onların mükafatlarını eksiksiz ödeyecek ve lütfundan onlara daha da fazlasını verecektir. Allah’a kulluk etmekten çekinenlere ve büyüklük taslayanlara gelince; (Allah) onları elem dolu bir azaba uğratacaktır ve onlar kendilerine Allah’tan başka bir dost ve yardımcı da bulamayacaklardır. 

174.
Ey insanlar! Size Rabbinizden kesin bir delil (Hz. Muhammed) geldi ve size apaçık bir nur (Kur’an) indirdik. 

175.
Allah’a iman edip ona sımsıkı sarılanları ise (Allah), kendisinden bir rahmet ve lütfa kavuşturacak ve onları kendisine varan doğru bir yola iletecektir.

27 kasım pazar-103 gün-Nisa Suresi 28.sayfa




163.

 Bismillahirrahmanirrahim

Biz Nûh’a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, torunlarına, İsa’ya, Eyyüb’e, Yûnus’a, Hârûn’a ve Süleyman’a da vahyetmiştik. Davûd’a da Zebûr vermiştik.32
 
164.
Daha önce kıssalarını sana anlattığımız peygamberler gönderdik. Anlatmadığımız (nice) peygamberler de gönderdik. Allah Mûsa ile de doğrudan konuştu. 

165.
Müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdik ki, peygamberlerden sonra insanların Allah’a karşı bir bahaneleri olmasın. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. 

166.
Fakat Allah sana indirdiğini kendi ilmiyle 
indirmiş olduğuna şahitlik eder. Melekler de buna şahitlik eder. Şahit olarak Allah yeter. 

167.
Şüphesiz inkar edenler, insanları Allah yolundan alıkoyanlar derin bir sapıklığa düşmüşlerdir. 

168.
Şüphesiz inkar edenler ve zulmedenler (var ya) Allah onları asla bağışlayacak ve doğru yola iletecek değildir. 

169.
(Allah onları) ancak içinde ebedi kalacakları cehennemin yoluna iletir. Bu ise Allah’a çok kolaydır. 

170.
Ey insanlar! Peygamber size Rabbinizden hakkı (gerçeği) getirdi. O halde kendi iyiliğiniz için iman edin. Eğer inkar ederseniz bilin ki, göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

26 Kasım 2011 Cumartesi

26 kasım cumartesi-102 gün-Nisa Suresi 27.sayfa



155.
 Bismillahirrahmanirrahim

Verdikleri sağlam sözü bozmalarından, Allah’ın âyetlerini inkar etmelerinden, peygamberleri haksız yere öldürmelerinden ve “kalplerimiz muhafazalıdır” demelerinden dolayı (başlarına türlü belalar verdik. Onların kalpleri muhafazalı değildir), tam aksine inkarları sebebiyle Allah onların kalplerini mühürlemiştir. Artık onlar inanmazlar.30
 
156,157.
Bir de inkarlarından ve Meryem’e büyük bir iftira atmalarından ve “Biz Allah’ın peygamberi Meryemoğlu İsa Mesih’i öldürdük” demelerinden dolayı kalplerini mühürledik. Oysa onu öldürmediler ve asmadılar. Fakat onlara öyle gibi gösterildi. Onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, bu konuda kesin bir şüphe içindedirler. O hususta hiçbir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Onu kesin olarak öldürmediler.

158.
Fakat Allah onu kendisine yükseltmiştir. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. 

159.
Kitab ehlinden hiç kimse yoktur ki ölümünden önce, ona (İsa’ya) iman edecek olmasın. Kıyamet günü o (İsa) onların aleyhine şahit olacaktır.31
 
160,161.
Yahudilerin yaptıkları zulüm ve birçok kimseyi Allah yolundan alıkoymaları, kendilerine yasaklanmış olduğu halde faiz almaları, insanların mallarını haksız yere yemeleri sebebiyle önceden kendilerine helal kılınmış temiz ve hoş şeyleri onlara haram kıldık.İçlerinden inkar edenlere de acı bir azap hazırladık. 

162.
Fakat onlardan ilimde derinleşmiş olanlar ve mü’minler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler. O namazı kılanlar, zekatı verenler, Allah’a ve ahiret gününe inananlar var ya, işte onlara büyük bir mükâfat vereceğiz.

25 Kasım 2011 Cuma

25 kasım cuma-101.gün-Nisa Suresi 26.sayfa




148.


 Bismillahirrahmanirrahim
Allah, zulme uğrayanın dile getirmesi
dışında, çirkin sözün açıklanmasını sevmez. Şüphesiz Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. 

149.
Bir hayrı açıklar veya gizlerseniz, yahut bir kötülüğü affederseniz (bilin ki), Allah da çok affedicidir, her şeye hakkıyla gücü yetendir. 

150,151.
Şüphesiz, Allah’ı ve peygamberlerini inkar edenler, Allah’a inanıp peygamberlerine inanmayarak ayrım yapmak isteyenler, “(Peygamberlerin) kimine inanırız, kimini inkar ederiz” diyenler ve böylece bu ikisinin (imanla küfrün) arasında bir yol tutmak isteyenler var ya;işte onlar gerçekten kafirlerdir. Biz de kafirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır 

152.
Allah’a ve peygamberlerine iman edenler ve onlardan hiçbirini diğerlerinden ayırmayanlara gelince, işte onlara Allah mükafatlarını verecektir. Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
153.
Kitap ehli, senden kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyorlar. (Buna şaşma!) Mûsâ’dan, bundan daha büyüğünü istemişler ve “Allah’ı bize açıkça göster” demişlerdi. Böylece zulümleri sebebiyle onları yıldırım çarptı. Sonra kendilerine apaçık deliller gelmesinin ardından (tuttular) buzağıyı tanrı edindiler. Biz bunu da affettik ve Mûsâ’ya apaçık bir güç ve yetki verdik. 

154.
Verdikleri sağlam söz(ü yerine getirmemeleri) sebebiyle “Tûr”u üzerlerine kaldırdık ve onlara, “Tevazu ile kapıdan girin” dedik. Yine onlara, “Cumartesi (yasakları) konusunda haddi aşmayın” dedik ve onlardan sağlam bir söz aldık.

24 Kasım 2011 Perşembe

100

100 gün olmuş başlayalı... elinden Kur'an'ı düşürmeyip, ümmetin dertleriyle dertlenerek duasını esirgemeyenlerden Allah razı olsun. Allah Kur'an'ı peygamberi (s.a.v) ve bir ümmet olduğumuzu unutmadan, O'nun yolu üzerinde razı olacağı bir yaşam ve ölüm nasip eder inşallah.amin

24 kasım perşembe-100.gün-Nisa Suresi 25.sayfa


Bismillahirrahmanirrahim

141.
Onlar sizi gözetleyip duran kimselerdir. Eğer Allah tarafından size bir fetih (zafer) nasip olursa, “Biz sizinle beraber değil miydik?” derler. Şayet kâfirlerin (zaferden) bir payı olursa, “Size üstünlük sağlayıp sizi mü’minlerden korumadık mı?” derler. Allah, kıyamet günü aranızda hükmünü verecektir. Allah, mü’minlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir.
142.
Münafıklar, Allah’ı aldatmaya çalışırlar. Allah da onların bu çabalarını başlarına geçirir. Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ı pek az anarlar.
143.
Onlar küfür ile iman arasında bocalayıp dururlar. Ne bunlara (mü’minlere) ne de şunlara (kafirlere) bağlanırlar. Allah kimi saptırırsa ona asla bir çıkar yol bulamazsın.
144.
Ey iman edenler! Mü’minleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin. Kendi aleyhinize Allah’a apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?
145.
Şüphesiz ki münafıklar, cehennem ateşinin en aşağı tabakasındadırlar. Onlara hiçbir yardımcı da bulamazsın.
146.
Ancak tövbe edenler, durumlarını düzeltenler, Allah’ın kitabına sarılanlar ve dinlerini Allah’a has kılanlar müstesnadır. Bunlar mü’minlerle beraberdirler. Allah mü’minlere büyük bir mükafat verecektir.
147.
Eğer şükreder ve iman ederseniz, Allah size niye azab etsin ki? Allah şükrün karşılığını verendir, hakkıyla bilendir.

22 Kasım 2011 Salı

23 kasım çarşamba-99.gün-Nisa Suresi 24.sayfa


bismillahirrahmanirrahim

135.
Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. (Onları sizden çok kayırır.) Öyle ise adaleti yerine getirmede nefsinize uymayın. Eğer (şahitlik ederken gerçeği) çarpıtırsanız veya (şahitlikten) çekinirseniz (bilin ki) şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
136.
Ey iman edenler! Allah’a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkar ederse derin bir sapıklığa düşmüş olur.
137.
İman edip sonra inkâr eden, sonra inanıp tekrar inkar eden, sonra da inkarlarında ileri gidenler var ya; Allah onları bağışlayacak da değildir, doğru yola iletecek de değildir.
138.
Münafıklara, kendileri için elem dolu bir azap olduğunu müjdele.
139.
Onlar, mü’minleri bırakıp kafirleri dost edinen kimselerdir. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Halbuki bütün izzet ve şeref Allah’a aittir.
140.
Oysa Allah size Kitapta (Kur’an’da) “Allah’ın âyetlerinin inkar edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, başka bir söze geçmedikleri müddetçe, onlarla oturmayın, aksi halde siz de onlar gibi olursunuz” diye hüküm indirmiştir. Şüphesiz Allah, münafıkların ve kâfirlerin hepsini cehennemde toplayacaktır.

22 kasım salı-98.gün-Nisa Suresi 23.sayfa


Bismillahirrahmanirrahim
128.
Eğer bir kadın kocasının, kendisine kötü davranmasından, yahut yüz çevirmesinden endişe ederse, uzlaşarak aralarını düzeltmelerinde ikisine de bir günah yoktur. Uzlaşmak daha hayırlıdır. Nefisler ise kıskançlığa ve bencil tutkulara hazır (elverişli) kılınmıştır. Eğer iyilik eder ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız, şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
129.
Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, kadınlar arasında adaleti yerine getiremezsiniz. Öyle ise (birine) büsbütün gönül verip ötekini (kocası hem var, hem yok) askıda kalmış kadın gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir.
130.
Eğer ayrılırlarsa, Allah bol lütuf ve nimetiyle onların her birini zengin kılar (başkalarına muhtaç bırakmaz). Allah lütfu geniş olandır. O hüküm ve hikmet sahibidir.
131.
Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. Sizden önce kendilerine kitap verilenlere de, size de “Allah’a karşı gelmekten sakının” diye tavsiye ettik. Eğer inkar ederseniz, (bilin ki) göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. Allah zengindir, övülmeye layıktır.
132.
Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. Vekil olarak Allah yeter.
133.
Ey insanlar! Allah dilerse sizi yok eder ve başkalarını getirir. Allah buna hakkıyla gücü yetendir.
134.
Kim dünya sevabı (nimeti) istiyorsa (bilsin ki), dünya sevabı da, ahiret sevabı da Allah katındadır. Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.