96.
|
İnanıp salih ameller işleyenler için Rahmân, (gönüllere) bir sevgi koyacaktır.
|
97.
|
(Ey
Muhammed!) Biz, Allah’a karşı gelmekten sakınanları Kur’an ile
müjdeleyesin, inat eden bir topluluğu da uyarasın diye, onu senin dilin
ile (indirip) kolaylaştırdık.
|
98.
|
Biz
onlardan önce nice nesilleri helak ettik. Onlardan hiçbirini hissediyor
yahut onların bir fısıltısını olsun işitiyor musun?
|
|
||||
1.
|
Tâ Hâ.1
|
2,3.
|
(Ey
Muhammed!) Biz Kur’an’ı sana sıkıntı çekesin diye değil, ancak
(Allah’ın azabından) korkacaklara bir öğüt (bir uyarı) olsun diye
indirdik.2
|
4.
|
(O) yüksek gökleri yaratanın katından peyderpey indirilmiştir.
|
5.
|
Rahmân, Arş’a3 kurulmuştur.
|
6.
|
Göklerdeki, yerdeki bu ikisi arasındaki ve toprağın altındaki her şey, yalnızca O’nundur.
|
7.
|
Sen sözü açığa vursan da, gizlesen de Allah için birdir. Çünkü O, gizliyi de bilir, ondan daha gizli olanı da.
|
8.
|
Allah, kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayandır. En güzel isimler O’nundur.
|
9.
|
Mûsâ’nın haberi sana ulaştı mı?
|
10.
|
Hani
bir ateş görmüştü de ailesine, “Siz burada kalın, ben bir ateş gördüm
(oraya gidiyorum). Umarım ondan size bir kor ateş getiririm, yahut
ateşin başında, yol gösterecek birini bulurum” demişti.4
|
11.
|
Ateşin yanına varınca, ona şöyle seslenildi: “Ey Mûsâ!”
|
12.
|
“Şüphe yok ki, ben senin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vadi Tuvâ’dasın.”
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum