35.
|
Allah’a
ortak koşanlar dediler ki: “Allah dileseydi ne biz, ne de atalarımız
O’ndan başka hiçbir şeye tapmazdık, O’nun emri olmadan hiçbir şeyi de
haram kılmazdık.” Kendilerinden öncekiler de böyle yapmıştı.
Peygamberlere düşen sadece apaçık bir tebliğdir.
|
36.
|
Andolsun biz, her ümmete, “Allah’a kulluk edin, tâğûttan2
kaçının” diye peygamber gönderdik. Allah onlardan kimini doğru yola
iletti, onlardan kimine de (kendi iradeleri sebebiyle) sapıklık hak
oldu. Şimdi yeryüzünde dolaşın da peygamberleri yalanlayanların sonunun
ne olduğunu görün.
|
37.
|
Sen
onların doğru yola erişmelerine aşırı istek göstersen de şüphesiz Allah
saptırdığı kimseyi doğru yola iletmez. Onların yardımcıları da yoktur.
|
38.
|
Onlar,
“Allah ölen bir kimseyi diriltmez.” diye var güçleriyle Allah’a yemin
ettiler. Hayır diriltecek! Bu, yerine getirilmesini Allah’ın üzerine
aldığı bir vaaddir. Fakat insanların çoğu bilmezler.
|
39.
|
(Diriltecek ki) ayrılığa düştükleri şeyi onlara anlatsın ve kâfir olanlar da kendilerinin yalancı olduklarını bilsinler!
|
40.
|
Biz bir şeyin olmasını istediğimiz zaman sözümüz sadece, ona, “ol” dememizdir. O da hemen oluverir.
|
41.
|
Zulme
uğradıktan sonra Allah yolunda hicret edenlere gelince, elbette onları
dünyada güzel bir şekilde yerleştiririz. Ahiret mükafatı ise daha
büyüktür. Keşke bilselerdi...
|
42.
|
Onlar, sabreden ve yalnız Rablerine tevekkül eden kimselerdir.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum