22 Ağustos 2016 Pazartesi

Kuran dinlerken ve okurken Allah'a kavuşan şehit Selman Gaffaroğlu

Kardeşimizi şehit olduğu yerde görenler o sırada hala telefonunda Kuran’ın çalıştığını gör- düler. Nöbet tuttuğu yerde elini Mushaf’ta oku- makta olduğu yere basıyor buldular. Onu bu halde bulduklarında bir gün önce şehit olmuştu. Kardeşlerin belirttiklerine göre Kuran okuyordu ve okurken kaldığı yeri tutuyordu. Ona ait bü- tün eşyalar bendedir. Yeşil küçük bir Mushaf ile diğer bazı eşyaları bende bulunuyor. Kardeşim boş sözlerden çok uzak ve Yüce Allah’ı çok anan birisi. Onunla beraber otururduk bazen. Benim cihazımda mesela bir marş çalıyorsa ya da her- hangi bir konu hakkında konuşuyorsam bana, kardeşim ya Kuran oku ya Allah’ı an ya da sus diyordu. Allah’a yemin ederim çok değerli bir kardeşimi kaybettim. Onu kaybettiğimi duyunca kendimi bir boşlukta hissettim. Bir kardeşimi bir dostumu gönlümün tesellisi olan bir kardeşimi kaybettiğimi anladım. Kalbimden bir parçanın kopup gittiğini fark ettim. Allah’tan şehadetini kabul etmesini niyaz ederim.

http://www.medyatimes.com/m/index.php?islem=detay&id=8640

Şehadetinin haberi

Selman Gaffaroğlu yazıları






Selman'ın (evvah ) blogu yazıları için tıklayınız.

Selman Gaffaroğlu (evvah) inşallah Allah'a şehit olarak kavuştu ...

Rahman ve rahim olan Allah' şehadetini kabul etsin ...

Bu blogu oluşturan ve burda  evvah ismi ile yazılar yazan Selman inşallah özlediği Rabbine  Allah'a , cennetlerine , şehit olarak kavuştu ...

10 Nisan 2013 Çarşamba

10 nisan çarşamba, hatim

 “Asra yemin olsun ki hiç şüphesiz insan hüsran (zarar)dadır. Ancak inanıp salih amel işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabırlı olmayı tavsiye edenler bunun dışındadır.” (Asr, 1-3)

Eğer Kur'an'ı fıkhetmeye yeterince vakit ayırmıyor ve amellerimizi sahih kaynaklarımıza göre düzenlemiyorsak boşa kürek çekiyoruzdur. Farz olan ilimleri boşladıktan sonra "kültür" diye çağın bize dayattığı batıl uğraşların herbiri, onlara ayrılan herbir dakika birer vebaldir. Ve bunların hesabını Allah'a (svt) vereceğiz. Bu gerçeğin farkında gaflete kapılmadan yaşamak ve Allah'ın razı olduğu bir hal üzere ölmek hepimize nasip olur inşallah. amin.

“Rabbin hakkı için biz, mutlaka onların hepsini yaptıklarından dolayı hesaba çekeceğiz.” (Hicr, 92-93)

"Kime kitabı sağından verilirse, Hesabı çok kolay bir şekilde görülecek" (İnşikak 7-8)




Allah’ın Resûlü (s.a.v.) buyuruyor “Kıyâmet günü hiç kimse beş şeyin hesabını vermeden bir yere kıpırdayamaz:
1. Ömrünü nerelerde tükettiği,
2. Gençliğini nerelerde geçirdiği,
3. Malını nerelerden kazandığı,
4. Malını nerelere harcadığı,
5. İlmiyle ne tür ameller işlediği.” (Tirmizî ) 


27 Şubat 2013 Çarşamba

son 2 cüz

son iki cüz... bundan sonra güncelleme girmeyeceğim... Allah (svt) ilmimizi artırsın ve imanımızı güçlendirsin, ayaklarımızı sabit kılsın. amin. selametle...

27Şubat çarşamba Mülk Suresi 561.gün


3 Ocak 2013 Perşembe

6 Aralık 2012 Perşembe

6 Aralık perşembe-478.gün-Fussilet Suresi 3.sayfa


mü'minlerin yolu

Abdullah İbn Mes'ud (radiyallahu anhu) derdi ki:
" Ey insanlar..!
Sizden kim bir sünneti -yolu- izleyecekse, ölenlerin yolunu izlesin. Zira hayatta olanların fitneye uğramasından emin olunmaz. Onlar Allah'ın Rasul'ünün (salallahu aleyhi ve sellem) ashabıdır.Onlar; bu ümmetin kalben en temiz olanları,ilmen en derin olanları ve yapmacıklıkta en az olanlarıydı.
Onlar öyle bir kavimdi ki; Allah, onları Rasulü'nün(salallahu aleyhi ve sellem) dostluğu ve dininin ikame edilmesi için seçti ve onları kendilerinden sonra  gelenlere üstün kıldı. Öyleyse siz de onların faziletlerini bilin ve onların izine uyun onların ahlaklarından ve üzerinde oldukları dine güç yetirebildiğiniz kadar uyun! Bilin ki onlar dosdoğru bir hidayet üzereydiler.."
İbn Abdilber, Camiu Beyani'l-İlmi ve Fadlihi: c.2,s.97
İbn Teymiyye, Der'u Tearudi'l-Akli ve'n-Nakl:c.5,s.69

10 Eylül 2012 Pazartesi

özbek esirler...


dua...dua...dua

Özbekistan'da bir cezaevindeki Müslüman Kadın mahkumlardan gelen mektup: "Kardeşlerim sesimizi bütün Müslümanlara duyurun !"

Shamil-Online editörüne bugün (13.Temmuz.Çarşamba) sabah Özbekistan kukla yönetimi Karimov rejimi tarafından tutuklanarak cezaevlerinde zulüm gören Müslüman kız kardeşlerimizin durumunu anlatan bir mektup ulaştırıldı.
Mektubu Shamil-Online web sitemize ulaştıran kardeşimiz şöyle diyor:
«Selam aleykum kardeşim. Bu mektup bize Özbekistanda ceza evinde zulüm gören bacılarımız tarafından ulaştırıldı ve bu mektuplardan daha bir kaç tane daha var. İnşaallah bacılar istiyorlar bu mektupları yayınlayın ve Ümmet bizim halimizi görsün ve bize yardım etsin» diyorlar.

Size gönderdiğim bu mektup Özbekistan kadınlar cezaevinde yazıldı ve dışarıya gönderildi.
Kadinlar hapishanesinden İslam Karimov yani ( Özbekistan Cumhurbaşkani diktatör Gestapo rejimini belirtmekte istiyoruz) bu diktator hükümetinin bu müthiş azabhanade bugun 25 Müsliman kadın Rabbim Allah dedikleri icin perişan halde ve işkence altında gün geçirmekteler..
Bunlar normal mahkum degiller bunlar için Karimov'un söylediklerine göre ve verdigi açiklamalara göre «bizim kadınlarla hiç bir problemimiz yok demişdi ama bu Müslimanların anlattıklerine göre «bizler normal mahkumlar deyiliz... her kes için normalde af çıkarılsa da ve bütün kim varsa tahliya olsa da bunlar için afda yok veya tahliye olmalarının hiç mümkünatı da yoktur.. bunlar için azab şiddet,işkence ve tecavüz yapılmaktadır..»
Bunlar elimize cezaevinden gönderdikleri mektupta şöyle sesleniyorlar !
* * *
Bismillahi Rahmanir Rahim.
Assalamu Aleykum kardeşlerim !
ilk once sizlerin hepinizin bütün Müslüman Ümettinin mübarek ayı Ramazan ayınızı tebrik ediyoruz  ve cahiliyetten kurtulan kardeşlerimizin ahirette de nurlu bir hayat yaşamasını ümid ediyorum.
Rabbimiz olan Allah bütün iman eden kullarını mustaqim yolundan ayrılmamamız için bizlere kuvvet tavfik versin.
Mümineler (Kadın Müslümanlar) yaradan Allah'a iman getirdikleri icin her türlü şiddet ve fiziki güce maruz kalmakta dövülerek cezaevlerinde katledilmektedir.
Biz ise Allah'ın dinine düşmanlık edenleri sadece Allah'a havale ediyoruz gücümüz cezaevinde bu kadar. Yüce Allah bilici ve görücüdür.

Sevgili dindaş kardeşlerim !
Bu maktubi size Özbekistan Müslümanları yollamaktadir.
Bu mektubu isterseniz beyan diye kabul edin veya isterseniz bir müracaat olarak kabul edin.
Bizim maksadımız elerinde az bir imkanı olan varsa veya baska bir sekilde olsun sesimizi duyursun. Erkek kardeşlerimizin namus meselesidir. Allah aşkına Kız kardeşlerinizi bu çirkin sistemin ve bu rejimin kafirlerinin ellerinde rezil olmamızı hiç birinizin istemediginizi ve bir şekilde yardım edeceginizin ümidindeyiz !

Su an kovusta toplam 25 Müslüman kadın bulunmaktayiz.
Bunlardan 17'si Sunni insha'Allah: Peygemberimiz Muhammad'in (s.a.v) Sünnetinde bir oldumuz için ve Sünneti Rasulullaha amel ettiğimiz için burada birlik olmaktayız.
Buradaki rejimin sistemini düzenleyen (ÖZBEKISTAN CEZA KANUNUNA GORE 159-maddesi) hepimize diğer mahkümlardan farklı muamele yapılıyor ve çok agir ve sert şartlarda bize  davranilir.
50 yaşından büyük olmasına bakmayarak kışın soğuk günlerde bile veya yazın en sıcak günlerinde iş olsa da olmasa da hergün sabah 06:00 kaldırıp değişik ve ağır işlerde bizi çalıştırırlar. Burada bu şekilde çalıştırılmaktan hepimiz çeşitli hastalıklara yakalandık ve bir kısmımız hala hasta.
Etibar isimli bir kadın Müslüman kendisi 45 yaşında böbrek kanseri hastalığına yakalandı. Bu Müslüman kadın kardeşimiz hastaneye götürüldü fakat ertesi gün geri gönderildi. Sebebi de 159.maddeden mahkum olması.
Adina isimli bir başka Müslüman ablamız 41 yaşında. Bu ablamızın sürekli ateşi yükselir. Hastaneye tedavi için gönderildi fakat analiz yaptığını söyleyen Karimov rejimi doktoru bir şeyi yok dedi ve cezaevine geri gönderildi.
Hastanede çalışan doktorlar olsun veya hastane müdürü olsun herkes 159.maddeden cezaevinde hapis yatanlara yardım ediyor diye şikayet edilmekten korkuyor ve rejim ile başlarının derde girmemesi için gelen hastayı hemen cezaevine geri gönderiyor. 
Ayrıca Özbekistan'da cezaevinde Dini kitapların hiç birine izin verilmiyor. Ellerimizdek Kur'an Kerim'ler toplandı Kur'an'ı Kerim'i legal olmayan yollardan içeri sokmaya sokmaya çalışırken yakalanırsa cezası ağırdır ve bunun resmi müdürü yok diye geri alınır. zaten legal yani resmi yollar bizim için kapalıdır. Fakat normal de İslama zıd olan ne kadar neşriyat varsa göz yumulur ve legal olmayan yolda olsa rejim görmezden gelir. Kısaca Dinimize zıd olan herşeyi bulmak çok kolaydır.
Bu sistemde çalışan rejimin adamları bizim için legal olsun olmasın İslam hakkında bir şey söyler ve sisteme karşı gelerek seslenirse tamam en ağır işkence ve fiziki eziyet başlıyor demektir. Cezaevinde boş bir odaya alıp götürürler ve o oda içinnde yapmadiklari işkence kalmaz. Elbiseleri tamam çıkartılır ve oturup kalkmasını isterler ve her türlü fiziki işkenceler yapılarak tecavüz ederler.
Biraz sesimizi yükseltirip kendi haklarımızı istemeye,talep etmeye çalışırsak sisteme karşı geliyor sistemi taciz ediyor diye hücreye götürüp her türlü işkence yapmaya günlerce devam ederler.
21 yaşında Mukaddas isimli kız kardeşimiz var onu cezaevi müdürlügü çagirdi ve ona «bunlardan vazgeç sen onların arasına girme daha gençsin» diyerek onu kandırmaya çalıştılar. «Sana çok üzülüyoruz daha gençsin ve eğer dediklerimiz yaparsan en kısa zamanda seni evine göndereceğiz» demişler. Fakat sonra kır kardeşimizden «Hayır» cevabını duyunca ona çok üzülen ve en kısa zamanda evine gönderecek olan cezaevi rejimi onu sisteme karşı geldi diye 5 kez hücreye gönderdi ve değişik işkenceler ile acı çektirdi. Kız kardeşimiz zaten midesinden ve böbreklerinden hasta idi ve vücudunun kemikleri görünecek kadar da zayıftır fakat burada kimse bize sahip çıkmaz. Sahip çıkacaklara da içeri ile irtibat sağlamasına engel konulur.
Evet benim Din Kardeşlerim, söylersem daha çok şeyler var söylenecek bize burada böyle zulüm edilmektedir. Kadın Müslüman tutukluların 17 yaşından küçük yada yaşlı olduğuna bakılmaksızın tek suçumuz  «Dinimiz İslam» dediğimiz için bizi buraya mühürleyip hapsettiler. Aftan faydalanmayalım diye de hakkımızda çeşitli asılsız suçlar icad etmekteler.
Belki bu mektubum elinize ulaşırsa Mü'min ve Müslüman kardeşlerim birleşir ve Allah'ın inayeti ile özgürlüğümüzü kazanıp ailelerimize kavuşmamız için bize yardımcı olun insh'Allah.
Assalamu Aleykum va Rahmatullah!

10 Ağustos 2012 Cuma

saff

Size ne oluyor da, Allah yolunda ve, “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz? nisa 75

İman edip hicret eden ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler ve (muhacirleri) barındırıp (onlara) yardım edenler var ya, işte onlar birbirlerinin velileridir. İman edip hicret etmeyenlere gelince, hicret edinceye kadar, onların velayetleri size ait değildir. Eğer din konusunda sizden yardım isterlerse, sizinle aralarında sözleşme bulunan bir kavme karşı olmadıkça, yardım etmek üzerinize borçtur. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir. 
Kâfir olanlar bile birbirinin yardımcılarıdır. Eğer siz bunu yapmazsanız yer yüzünde bir fitne ve büyük fesâd olur. Enfal 72-73

bu ayetler özelde mustazaflarla ilgili hükmü bildiren cihad ayetleri. Sadece şunun üzerinde düşünülmesi müslümanın arında boğulmasına sebep olacaktır "Kâfir olanlar bile birbirinin yardımcılarıdır." yaptıkları küfürlerini ve ateşteki yerlerini derinleştirmekten başka bir şey olmayan kafirlerin, İslam'ı yok etmek için nasıl da birbirlerini kolladıklarını görmüyor muyuz?Aralarındaki bütün anlaşmazlık ve düşmanlıklara rağmen nasıl işbirliği içindeler?

Hendek'te Resulullah'ın(sav) devleti Medine'yi, Kureyş öncülüğünde Beni Süleym,Gatafan,Fezare, Sa'd, Esedoğulları birlik olup kuşattılar -ki aralarında hiçbir çıkar birliği yoktu İslamı yoketmekten başka-
Haçlı seferlerini hatırla... niçin birleştiler...Osmanlı'ya karşı Balkan ittifakını hatırla...hatırlamıyor musun dön ve Afganistan'a bak kaç devlet ne için kıtalarötesinde terör estiriyor...Somali'ye bak Afrika birliği kaç ülke birlik olmuş mücahidlerle savaşıyor...Mali'ye bak nasıl BM mücahidlere ve devletlerine karşı birlik olmak için çağrı yapıyor...Yemen'de niye ABD askerleri elin Yemen ordusunu mücahidlere karşı eğitiyor predatorlerle zulüm yağdırıyor. Suud niye mücahidleri bombalıyor...Irak'ta neler dönüyor...Suriye'ye bak küçük bir azınlık olan Nusayriler ve İran nasıl da birlik olmuşlar... ve görünürde hiçbir ortak yönleri olmayan Çin Rusya ne için müslümanları katlediyor...budist kasaplar hangi cesaretle kardeşlerimizi katlediyorlar...

Küfür tek millettir kardeşim, onlar bile tek millet olmuş saf bağlamış savaşıyorlar, sen otur ve zillete boyun eğ, Allah'ın tüm tehditlerine, müjdelerine rağmen otur ve şerefsizliğe boyun eğ... sonra da İslam olduğunu söyle... dünya'nın her yerinde müslümanlar katledilecek,bebekler boğazlanacak namuslar kirletilecek ve sen sadece biriz birdeniz kardeşiz sloganları atarak islam olacaksın öyle mi? önce kimle kardeş olduğunu öğrenerek işe başla, dostunu düşmanını kardeşini bil ve yalnız Allah (svt) için dostluk kardeşlik yap ve yine yalnız O'nun için bu dinin düşmanlarına düşmanlık yap.Kafirlerle, kardeşlerinle saf tutarak savaş ve Allah'ın sevgisini kendinden mahrum etme.

Şüphe yok ki Allah, kendi yolunda, yanyana, kurşunla kenetlenip kurulmuş bir duvar gibi saf kurarak savaşanları sever. Saff-4

cihad-desteklemenin-44-yolu

 

30 Temmuz 2012 Pazartesi

30 temmuz pazartesi 349.gün-NÛR SÛRESİ


24 - NÛR SÛRESİ
Medine döneminde inmiştir. 64 âyettir. Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır. Sûrede başlıca; bireysel ve toplumsal hayatla ilgili çeşitli hüküm ve prensipler, özellikle aile hayatına dair esaslar yer almaktadır.

Bismillahirrahmânirrahîm
1.
Bu, bizim indirdiğimiz ve (hükümlerini) farz kıldığımız bir sûredir. Düşünüp öğüt almanız için onda apaçık âyetler indirdik.
2.
Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüzer değnek vurun. Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah’ın dini(nin koymuş olduğu hükmü uygulama) konusunda onlara acıyacağınız tutmasın. Mü’minlerden bir topluluk da onların cezalandırılmasına şahit olsun.
3.
Zina eden erkek ancak, zina eden veya Allah’a ortak koşan bir kadınla evlenir. Zina eden bir kadınla da ancak zina eden veya Allah’a ortak koşan bir erkek evlenir. Bu mü’minlere haram kılınmıştır.
4.
Namuslu kadınlara zina isnat edip sonra da dört şahit getiremeyenlere seksen değnek vurun. Artık onların şahitliğini asla kabul etmeyin. İşte bunlar fâsık kimselerdir.
5.
Ancak tövbe edip bundan sonra ıslah olanlar müstesna. Çünkü Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
6,7.
Eşlerine zina isnat edip de kendilerinden başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birinin şahitliği; kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair, Allah adına dört defa yemin ederek şahitlik etmesi, beşinci defada da; eğer yalancılardan ise, Allah’ın lanetinin kendi üzerine olmasını ifade etmesiyle yerine gelir.
8,9.
Kocasının yalancılardan olduğuna dair Allah’ı dört defa şahit getirmesi (Allah adına yemin etmesi), beşinci defada da eğer kocası doğru söyleyenlerden ise Allah’ın gazabının kendi üzerine olmasını dilemesi, kadından cezayı kaldırır.
10.
Allah’ın size lütfu ve merhameti olmasaydı ve Allah tövbeleri kabul eden, hüküm ve hikmet sahibi olmasaydı haliniz nice olurdu?
 

24 Temmuz 2012 Salı

hangi fırkadansın?

‘Bu fitne insanları 3 fırkaya ayırdı:
Taifetul Mansura (Zaferli Fırka): Onlar, bu yolsuz kavmin mücahitleri.
Muhalif Grup: O kavim –Tatarlar ve Münafıklar- ve onların yanında yer alan İslam'a nispet edilen budalalardır.
Caydırıcı (cihadtan alıkoyan) Fırka: Bunlar ise doğru Müslüman olsalar da cihada gitmeyip oturanlardır. Kişi, kendisinin zaferli ya da muhalif ya da yalnız bırakan gruptan mı olduğuna baksın çünkü dördüncü bir kısım yoktur.' (şeyhulislam ibn-teymiye)

23 Temmuz 2012 Pazartesi

22 temmuz pazar 341.gün Mu'minun suresi 1. sayfa


23 - MÜ'MİNÛN SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 118 âyettir. Sûre adını, birinci âyette geçen “el-Mü’minûn” kelimesinden almıştır. “el-Müminûn”, mü’minler demektir. Müşriklere son uyarı niteliğindeki bu sûrede, mü’minlerin zafere ulaşacakları, kötülerin cezaya çarptırılacağı konu edilmektedir.

Bismillahirrahmânirrahîm
1.
Mü’minler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.
2.
Onlar ki, namazlarında derin saygı içindedirler.
3.
Onlar ki, faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler.
4.
Onlar ki, zekatı öderler.
5.
Onlar ki, ırzlarını korurlar.
6.
Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. Onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar.
7.
Kim bunun ötesine geçmek isterse, işte onlar haddi aşanlardır.
8.
Yine onlar ki, emanetlerine ve verdikleri sözlere riâyet ederler.
9.
Onlar ki, namazlarını kılmağa devam ederler.
10.
İşte bunlar varis olanların ta kendileridir.
11.
Onlar Firdevs cennetlerine varis olurlar. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
12.
Andolsun, biz insanı, çamurdan (süzülmüş) bir özden yarattık.
13.
Sonra onu az bir su (meni) halinde sağlam bir karargaha (ana rahmine) yerleştirdik.
14.
Sonra bu az suyu “alaka”1 haline getirdik. Alakayı da “mudga” 2yaptık. Bu “mudga”yı da kemiklere dönüştürdük ve bu kemiklere de et giydirdik. Nihayet onu bambaşka bir yaratık olarak ortaya çıkardık. Yaratanların en güzeli olan Allah’ın şânı ne yücedir!
15.
Sonra (ey insanlar) siz bunun ardından muhakkak öleceksiniz.
16.
Sonra yine muhakkak siz, kıyamet gününde (tekrar) diriltileceksiniz.
17.
Andolsun, biz sizin üzerinizde yedi yol yarattık.3 Biz yarattıklarımızdan habersiz değiliz.

10 Temmuz 2012 Salı

10 temmuz salı 329.gün enbiya suresi 9.sayfa

Bismillahirrahmanirrahim
91.
Irzını korumuş olan kadını da (Meryem’i de) hatırla. Ona ruhumuzdan üflemiştik. Kendisini de, oğlunu da âlemlere (kudretimizi gösteren) birer delil yapmıştık.
92.
Şüphesiz bu (İslâm), tek ümmet (din) olarak sizin ümmetiniz (dininiz)dir. Ben de Rabbinizim. Onun için sadece bana kulluk edin.
93.
(İnsanlar) işlerini kendi aralarında parça parça ettiler. Hepsi de ancak bize dönecekler.
94.
Şu halde kim mü’min olarak bir salih amel işlerse, çalışması asla inkâr edilmez. Şüphesiz biz onu yazmaktayız.
95.
Helak ettiğimiz bir memleket halkının bize dönmemeleri imkansızdır.
96.
Nihayet Ye’cüc ve Me’cüc’ün önü açıldığı zaman her tepeden akın ederler.
97.
Gerçek vaad (kıyametin kopması) yaklaşır, bir de bakarsın inkâr edenlerin gözleri açılıp donakalmıştır. “Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundan gafildik. Hatta biz zalim kimselermişiz” derler.
98.
Hiç şüphesiz siz ve Allah’tan başka kulluk ettikleriniz cehennem odunusunuz. Siz oraya varacaksınız.
99.
Eğer onlar ilah olsalardı oraya varmazlardı. Halbuki hepsi orada ebedi kalacaklardır.
100.
Onların orada derin bir iç çekişleri vardır! Onlar orada hiçbir şey işitmezler.

101.
Şüphesiz kendileri için tarafımızdan en güzel mükafat hazırlanmış olanlar var ya; işte bunlar cehennemden uzaklaştırılmışlardır.